performans kaygısı

Performans Kaygısı Nedir? Nasıl Kontrol Edilir?

Performans kaygısı, performans sergilemeden önce ve performans sergileme sırasında bireylerin kaygı seviyesindeki artıştır. Bu artışın sporcular üzerinde birçok olumsuz sonucu olmaktadır.

Performans kaygısı sporcularda sıklıkla görülmekle birlikte aslında sanatçılar, oyuncular (sinema, tiyatro…), müzisyenler ve öğrenciler gibi performans sergilemesi gereken tüm bireyler üzerinde görülmektedir. Aslında performans kaygısı her bireye göre farklı adlarda da anılmaktadır. Sporcular için “müsabaka kaygısı”; sanatçılar, oyuncular, müzisyenler için “sahne kaygısı”; öğrenciler için “sınav kaygısı” gibi farklı adlarda anılmaktadır. Aslında hepsinin ortak adı “performans kaygısı” dır.

İçindekiler

Performans Kaygısı ve Belirtileri

Performans kaygısı yaşayan bireylerde 3 farklı belirti gözlenmektedir:

Olumsuz Performans Algısı

Performanstan önce, performansa yönelik zihinde olumsuz düşünceler vardır. Hata yapacağını, rezil olacağını, taraftar veya izleyiciler tarafından eleştirileceğini düşünme gibi…

Fizyolojik Belirtiler

Kalp atışında hızlanma, nefes alış verişinin düzensizleşmesi, kaslarda gerginlik ve/veya titreme… Özellikle bazı spor branşlarında çok hassas kas hareketleri sonuca etki etmektedir (serbest atış, servis, penaltı…). Bu sporcular için kaslarında meydana gelen kasılma veya titreme doğrudan sonuca etki etmektedir.

Kendini Değerlendirme

Bireyin kendisine yönelik şüpheleri vardır. İyi oynadığı, üst düzey performans sergilediği bir müsabaka olsa bile şüphelidir. Genellikle olumsuzluklara odaklanır.

Bu 3 faktör de incelendiği zaman bireyin kendisini kontrol etmekte zorlandığı görülmektedir. Bedenini (gerginlik, titreme, kasılma …), zihninden geçen düşünceleri (ya hata yaparsam, ya kaçırırsam, acaba?) ve yaşadığı duygu durumu (güvensizlik, kendini başarısız hissetme, motivasyon eksikliği …) kontrol edememektedir. Sonuç olarak bireyin korktuğu, kaçınmaya çalıştığı durumlar başına gelmektedir. Penaltı kaçırmak konusunda yoğun kaygı yaşayan bir sporcunun penaltı kaçırması, serbest atış kaçıracağını düşünen basketbolcunun kaçırması, çift hata yapacağını düşünen bir tenisçinin çift hata yapması…

Performans Kaygısı ve Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçilik üst düzey performans sergilemek isteyen sporcular için belirleyici faktördür. Mükemmeliyetçi sporcuların özellikle “başarmalıyım, en iyi olmalıyım, madalya kazanmalıyım, herkes bana hayran kalmalı….” gibi “-meli, -malı” düşünceleri yoğunluktadır. Bu düşüncelerden de anlaşılacağı üzere yaptığı işten daha çok dışsal kaynaklara ve başkalarının görüşlerine önem vermektedir. Bu da müsabaka anında işler yolunda gitmediği zaman tüm müsabakanın olumsuz bir şekilde devam etmesine neden olacaktır. Mükemmeliyetçilik sporcuların performansları üzerinde olumlu veya olumsuz etkide bulunabilmektedir. Örneğin, Ronaldo’nun fiziksel, teknik ve taktik olarak bu seviyeye gelmesi üzerinde mükemmeliyetçi olma özelliğinin mutlaka etkisi vardır. Fakat Ronaldo bu hale gelebilmek için mükemmeliyetçilikten çok azim, kararlılık, mücadeleci olma, pes etmeme, planlı olma ve profesyonellerle çalışma gibi başka değişkenlere borçludur. Bu özellikler yokken sadece mükemmeliyetçi olmanın bir faydası olmayacaktır.

Bunun yanında mükemmeliyetçilik birçok sporcunun spor hayatını noktalamasına da sebep olmuştur. Sporcuların kendilerinin bir insan olduğunu unutmadan, kendilerinin de hata yapabileceğini hesaba katarak ilerlemesi gerekmektedir. Bu şekilde hatalar yaptıkça daha iyi gelişecek ve en iyiye ulaşacaktır.

“ Kariyerim boyunca 9000’den fazla başarısız atış yaptım, 300’den fazla oyun kaybettim, 26 kez oyun kazandıracak atış kaçırdım. Çabaladıkça başarısız oldum, başarısız oldukça çabaladım. Başarımın sırrı işte budur! ”

Michael Jordan

Çocuklarda Performans Kaygısı

Çocuk sporcularda oluşan performans kaygısında büyük oranda çevrenin rolü vardır. Çocuk sporcuların kaygılı olmasına etki eden çevresel faktörler:

  • Antrenörlerin iletişim tarzı ve beklentileri,
  • Ebeveynlerin iletişim tarzı ve beklentileri,
  • Çocuğun diğer arkadaşlarıyla olan ilişkisi,
  • Takım içi uyum,
  • Rekabet,

Çocuk sporcular ile çalışırken çocuğun yaşı ve ilgilendiği spor branşı çok önemlidir. Bazı spor branşlarında erken özelleşme sonucunda küçük yaşlarda performans gözlenirken; bazı spor branşlarında geç özelleşme olmakta ve performans beklentisi içine girilmemesi gerekmektedir. Çocuk sporcular ile çalışan antrenörlerin ve sporcuların ebeveynlerinin mutlaka çocuğunun özellikle ve yaptığı spor branşı hakkında bilgi sahibi olması gerekmektedir.

Sonuç olarak,

Performans kaygısını yenmek ve sporcuların uyarılmışlık düzeylerini kontrol edebilmek amacıyla çok boyutlu bir çalışma yapmak gerekmektedir. Sporcunun hangi aşamalarda zorlandığının ortaya çıkarılması, onu kaygılandıran faktörlerin analiz edilmesi ve sporcuyla birlikte duygu, düşünce ve davranış temelli müdahale planı gerekmektedir. Bu noktada spor psikologları tarafından kullanılan zihinsel antrenman teknikleri etkili sonuçlar vermektedir.

Bu konuda hakkında soru ve görüşmeleriniz için yorum bölümünü ya da iletişim bölümünü kullanabilirsiniz.